7 Şubat 2016 Pazar

Kürşat İhtilali Hakkında Malumat,''41 kere maşallah'', ''Kırkı çıkmak'' Deyimleri Nereden Geliyor

... 
T’ai-tsung’un kendini “Türkler’in Göktürk Kağanı” ilan ettiği 630 senesi Doğu Gök-Türk istiklalinin sonu kabul edilmiştir. Hakanlığa bağlı kabileler ve yabancı topluluklar dağılıyor, Gök-Türk prensleri etraflarına kuvvet toplayabilecek kimseler olmadıklarından, herkes başının çaresine bakıyor, bazı gruplar Çin’e sığınıyorlardı. Gerçi başta Aşina ailesinden “kağan” lar vardı, fakat bunlar artık Çin sarayının emrinde, oraya sadakat ziyaretleri yapan, hediyeler sunan, imparatorlardan türlü unvanlar alan birer kukla idiler. Göktürkler’in acıklı durumunu; Çin sarayında imparator huuzurunda Türkler’e karşı ne yapılabileceği hususunda, cereyan eden münakaşalardan anlamak mümkündür. neticede Kuzeybatı Çin’de (Ordos) Sed boyunda “6 eyalet” bölgesine Türkler’in yerleştirilmesi kararlaştırıldı. Bu suretle belki Türkler’in Çinlileşeceği umuluyordu. Fakat 680’e kadar geçen 50 yıl devamınca Türk milleti kendini unutmadı, dilini, örf ve adetlerini korudu, tarihinin şanlı hatıralarını ruhunda yaşattı. Bu arada ufak çapta başkaldırmalar oluyorlardı: Mesela Aşına ailesinden bir prensin Altaylar ’da Türk hakanlığını ihyaya çalışması (646-649), yine Gök-Türk hükümdarı soyundan Tuçi’nin On-ok’ların başında “kağan” ilan edilerek(676-678) Çin’e karşı Tibetlilerle ittifak etmesi. Çinliler tarafından şiddetle bastırılan bu hareketler arasında en çok hayret uyandıran,639 yılında Kür-şad’ın ihtilal teşebbüsüdür. Tang imparatorunun saray muhafız kıtasında vazife gören Gök-Türk prensi(588’de savaş meydanında ölen hakan Ye-hu’nun küçük oğlu) Kür-şad (Çince’de: Kieşê) Türk devletini ihya etmek için 39 arkadaşı ile bir gizli cemiyet kurmuş ve önce, bazı geceler tek başına şehirde dolaşan imparator T’ai-tsung’u yakalamaya karar vermişti. Fakat planın uygulanacağı gece ansızın patlayan fırtına yüzünden imparator saraydan çıkmadı. Kararın geciktirilmesini sakıncalı gören Kür-şad ve arkadaşları bu defa doğruca saraya yürüdüler. 40 Türk sarayı ele geçirip başkente hâkim olmayı düşünüyorlardı. Yüzlerce muhafız telef edildi ise de dışarıdan sevk edilen ordu ile başa çıkılamadı. Şehir yakınındaki Wei ırmağına doğru çekilen Kür-şad ve arkadaşları yakalanarak öldürüldüler. 
(Türk Milli Kültürü- Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu

Yedinci asrın ilk yarısından Gök Türk Kağan sülâlesi arasında şahsî ihtiras ve entrikalar yüzünden devlet parçalanmak tehlikesine maruz kalmış ve nihayet işe Çinin fesadı da karışarak Gök Türk ülkesinin şark kısımları 630’da Çinin eline geçmişti. Bu arada Kieli Han da Çinliler için bulunmaz bir nimet olduğundan Kieli Han ile ona tâbi olan bütün Türkleri Çine getirdiler. Parça parça Çine dağıtılarak milliyetlerini unutturmak, çinlileştirmek siyasetini takib ettiler. Kieli Han esareti izzetinefsine yediremeyerek kederinden 634 de öldü. Bunun üzerine esir Türklerden birkaçı da teessürlerinin şiddetinden intihar ettiler. 
Çinlilerin Türk ırkını kökünden kurutmak üzere aldıkları tedbirleri gören Gök Türk hükümdar sülâlesinden Kür Şad Türk devletini yeniden diriltmek için 639’da gizli bir ihtilâl cemiyeti kurdu. 40 Türk bu cemiyete girdi. Türk devletini yeniden kurmak için Çin İmparatorunu öldürmeyi ve Çin sarayında esir bulunan Türk prenslerinden Holuku’yu Türkeline Kağan ilân etmeyi kararlaştırdılar. Geceleri şehri gezmek âdeti olan Çin İmparatorunu sokakta öldüreceklerdi. Fakat ihtilâlin yapılacağı gece hava bozulduğundan İmparator Tay-tsung sarayından dışarı çıkmadı. Kür Şad, ihtilâl gecikirse farkına varılacağından çekinerek geceleyin İmparatorun muhafızlarına saldırdı. Gayet kahramanca ve çok sert bir çarpışma oldu. Türkler azlık olduklarından çekilmeğe mecbur kaldılar. İmparatorun ahırına hücum ederek en iyi atlara binip kaçtılar. Kür Şad bir ırmağı geçerken yakalandı ve öldürüldü. Bu işte dahil olamayan Holuku cenup vilayetlerine sürüldü. Fakat İmparatorluğun merkezindeki bu hareket Çinlileri o kadar korkuttu ki Türkleri çinlileştirmekten filan vazgeçerek onları Sarı Irmağının şimaline nakledip yalnız ismen kendilerine tâbi olmalarıyla iktifaya mecbur kaldılar. Bu suretle 681”deki Türk istiklâlinin tohumu atılmış oldu. 
... 
(Cihan Tarihinin En Büyük Kahramanı Kür Şad adlı makaleden, Hüseyin Nihal Atsız

Ayrıca ''41 kere maşallah'', ''kırkı çıkmak'' gibi deyimlerin, bu kutlu olaydan günümüze kadar geldiği rivayet edilir. 

"Şu istiklal uğruna ölümdür son sözümüz, 
Yanar durur sinemde hak hürriyet közümüz 
Dönmediler geriye kırk yiğit ile Kürşad. 
(Hüseyin Nihal Atsız

Nasıl basit bir köy hekiminin sessiz çalışmaları kimse farkına varmadan sağlık istatistiklerinde bir yekûn tutarsa, nasıl bir piyade bölüğünün savaşı kesin sonucu hazırlayan sebebler arasında yer alırsa, ben de eserimde milli terbiyemiz için kendimce faydalı saydığım bir hamle yapacağım. 
(Hüseyin Nihal Atsız

Ahmet TAŞAĞIL hoca Kürşad'ın ayaklanması hakkında bilgi veriyor : 


Kürşad ve Kırk Çerisi belgeseli TRT Avaz'da gösterime başladı, birinci bölüm: 



Konuyla ilgili ekşi sözlükten alıntı yapılmıştır: 


kür şad çuluk kağan ın oğlu bumin kağan ın torunudur.göktürk hanedanının en küçük tiginidir. 

ms 620'li yıllarda göktürklerde gidişat iyi değildi,çin sürekli olarak casuslar yolluyor,bu casuslar türlü oyunlarla hanedanın ve ülkedeki diğer binlerce türk ün huzurunu bozuyor,iç çatışmaya doğru sürüklüyordu.bu dönemde göktürklerin hükümdarı çuluk kağan'dı.çuluk kağan son derece disiplinli,iyi niyetli ve başarılı bir hükümdardı.ülkeyi kontrol edebilmek için herşeyi yapıyordu.lakin çuluk kağan ın karısı içing hatun adında bir çinli idi ve o da bütün çinliler gibiydi.çuluk kagan ı zehirledi.çuluk kagan ölmeden,vasiyetinde yerine abisi kara kagan ın geçeceğini söyledi.kara kagan tahta geçti ancak,türk töresince dul yengesiyle evlendi.kara kagan abisinin aksine ciddiyetsiz ve kişiliksiz birisiydi,içing hatun un etkisinde kalıyor,kifayetsizce çinli casusların hilelerine kanıyordu.zaten kuraklık ve soguklar yerleşik düzene yeni geçmiş türkleri zorluyordu,bir yandan da iç karışıklar gelince,ms 630 da çin ordusu büyük bir savaşta türk ordusunu bozdu.çok fazla çinli öldü,ancak türklerinde sayısı az olduğu için çok fazla da türk öldü.kadınlar,çocuklar ve yaralılar si gan fu şehrine tutsaklar mahallesine yerleştirildi. 

tam 9 yıl 100.000 türk çin de esir kaldı.bu esaret,bağımsızlığı ve bayrağı uğranı ölmeyi armağan sayan türk milleti için inanılmaz bir utançtı.tam 9 yıl türklerin başı öne eğik,yüzleri utanç içindeydi.ta ki kür şad ortaya çıkıncaya kadar.son savaşta prens olduğu gizlenmişti kürşad ın,çocukların arasında gelmişti,ama bugun etrafına 40 yiğidi toplamış ihtilalden bahsediyordu.etrafında ki 40 kişinin herbiri kılıç kullanmada,kargı sançmada,ok atmada,güreşmede,dövüşmede 40 çinliye bedeldi.zaten türklerin kaderiydi bu çinlilerle savaşırken,teke tek vuruşulmazdı,bir türk e 40 çinli düşerdi. 
and içtiler gök girsin kızıl çıksın gök tanrı sen tanıksın diye üç kez. 

her akşam çin hükümdarı gezintiye çıkardı,onlarda bir akşam takip edip hükümdarı rehin alıp,eski türk illerini ve tüm esirlerin özgürlüğünü isteyeceklerdi,farkedlir ya da istedikleri yerine getirilmezse,o zaman si gan fu daki yüz bin türk sokaga çıkacak önüne gelen çinliyi kesecek,isyan çıkaracaktı.ancak o akşam 40 kişi toplandığına deli gibi yagmur yagıyor,rüzgar esiyordu,fırtına vardı.çin hükümdari bu hava da dışarı çıkmazdı.kür şad düşündü,geri dönerlerse ihtilal duyulabilirdi,yalnız kendilerinin değil,100 bin türk ün başı kesilirdi,bir ırkın yok olması demekti bu.zaten bu hareket fazla duyulmasın diye 40 kişi toplamıştı,ama duyulursa türk ırkı dünyadan silinebilirdi.korktu.geri çekilmekten korktu.ve bumni kağan torunu,çuluk kağan oğlu kür şad akıl almaz bir cesaretle çin sarayına yürüdü.müthiş çarpışma oldu,40 türk o gece 1000 e yakın çinli öldürdü ancak çinli'lerin sayısı yoktu,bitmek bilmiyorlardı ve 40 yiğit savaşarak can verdiler.ihtilal başarılamadı. 

çin i ve çin hükümdarını hatta çin hanedanını inanılmaz bir türk korkusu sardı,ne esir türklere bir şey yapabildiler ne de hemen salabildiler.türklerde inanılmaz bir hürriyet ateşi yandı,artık tek rüya geri dönmekti ötüken'e.41 yol sonra 120 bin kişilik türk nüfusunu ötüken ve civarına yerleşti. 

kürşad şahsen türk tarihi boyunca bildiğim en büyük kahramandır,çünkü o ırkının bildiğimiz anlamda yok olmasına müsaade etmemiş,akıl almaz bir cesaretle mücadele etmiştir. 

birlikte devrim teşebbüsünde bulunduğu kırk kişi farklı göktürk klanlarının şefleridir. bu kişiler saray baskınına katılarak kabilelerinin bağımsız göktürk devletini desteklediğini de göstermişlerdir. bunun yanı sıra mevzubahis kırk rakamının sembolik olduğunu iddia edenler de vardır. 

çin esareti altında yaşamaya dayanamamış ve bu yüzden türklerin esaretten kurtulması için çin sarayına baskın vermiş yiğitlerdir, kahramanlardır. 

bu her ne kadar ''başarısız bir darbe girişimi'' olarak lanse edilse de kimi insanlar tarafından, işin aslı öyle değil. kürşad ve 40 askeri bu darbeyi yaparak, türklere bağımsızlık ruhunu aşılamış, bunun neticesinde türklerden çok endişe duymaya başlayan çinliler, ''41 tane asker bunu yaptıysa, on binlerce türk neler yapmaz'' korkusuyla tüm türkleri imparatorluk sınırlarının dışına göndermiştir. 

bu hârekat, 2. göktürk imparatorluğunun kurulmasına vesile olmuş, türkler bağımsızlık konusunda kendilerini ispatlamıştır. 

Ayrıca ''41 kere maşallah'', ''kırkı çıkmak'' gibi deyimlerin, bu kutlu olaydan günümüze kadar geldiği rivayet edilir. 

yine ayrıca askerlerin 40 kişi olmadığı, bu sayının 60-70 kadar olduğu da ihtimaller dahilindedir. ancak kesin olan şu ki, en az 40 kişiyle bu ihtilal yapılmıştır. 
(eksisozluk.com dan alıntıdır) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder